10 Ocak 2009

Kadına özel olanı, erkeğe ihtiyacını alın

REYHAN YAZICI (TASARIMCI) Hediyenin en makbulu beklenmedik zamanda alınandır. Ancak özel günler, bu güzel anlamın kaybolmasına neden oluyor. Yıllar geçtikçe hediye anlayışımızın erozyana uğradığ ını görüyoruz. Sevilene, değer verilen e hediye almak, sadece bir güne ait belirli prosedürleri yerine getirmek sizce hangi duyguların ifadesidir? Hediye kültürümüz değişti mi? Yılbaşı kampanyaları, sonrasında birbiri ardına gelen indirim kampanyaları derken vitrinler yeni bir projeye daha hazırlanıyor.

Yavaş yavaş vitrinleri kaplayan büyüklü küçüklü kırmızı kalplerin göze çarptığı şu günlerde 14 Şubat’a hazırlıklar başladı. ‘Sevgililer Günü’ her ne kadar kültürümüze sonradan dahil olmuş olsa da çok çabuk kabullenildiğini söylemek hiç de abartılı olmaz. Bu tarz tüketime yönelik pazarlama stratejileri ile toplumumuza kabul ettirilen günler de birçok kişinin sadece mecbur kaldığı için hediye alıyor. En pahalısı, en gösterişlisi, en moda olanı ya da sahte anlamlarla, abartılı duygularla süslenmiş hediyelerin özel ve sürpriz olabilme düşüncesi nerede kalıyor, anlayabilmek zor. Ya da sevilene, değer verilene hediye almak, sadece o güne ait belirli prosedürleri yerine getirmek “duyguların ifadesi midir”, “zorunluluk mudur” şöyle bir düşünmek lazım. Anneler Günü, Babalar Günü yahut Sevgililer Günü sadece o güne ait sevgiler midir? Hediye yalnızca bu belirli tarihlerde mi alınır, o değerli kişiler yalnızca bu dayatma günlerde mi hediyeyi hak ediyor? Hediye özel ve sürpriz olmasıyla anlam kazanır.

İçten duygularla, o şartlanmış tarihlere ve kalıplara bağlı kalmadan seçilmesi ile sevgiyi ifade eder. Kırmızı kalplerle doldurulmuş eşyalar, peluş oyuncaklar ya da bir çift gömlek ve kravat ile değil. Hediye özenle seçilmeli, içten gelerek alınmalı, alınacak kişiye uygunluğu titizlikle incelenmelidir. Dayatılmış günlerin etkisinde kalarak en pahalısı, en süslüsü ya da en kırmızısı alınmamalıdır. Muhatabınızın zevkleri, kullanım detayları, kişiliği, yakınlık dereceniz dikkate alınarak hediye seçimi yapılmalıdır. Şarkılardaki gibi romantik ve özel olmak adına zoraki anlayışla muhatabınız olan beyefendiye bir çift kol düğmesi almayın. Gömlek kullanmıyorsa, yahut kol düğmelerini takabileceği ortamlarda bulunmuyorsa, dahası böyle bir aksesuardan hoşlanmıyorsa bir gün elbet kullanır düşüncesi ile alınan kol düğmesi çekmece bekçisi olmaktan başka işe yaramayacaktır. Hediye almayı düşündüğünüz kişinin öncelikle zevklerini iyi analiz etmenizde fayda var. Daha sonra hangi amaçla hediye almak istediğinizi hatırlayın. Tebrik mi, hatırlanma mı, sevgi mi yoksa samimi bir dostluk mu sizi o kişiye hediye almaya teşvik ediyor?


Bayanlara özel, erkeklere ihtiyacı olanı alın, bu ön analizden sonra karşınızdaki kişinin cinsiyeti çok çok önem kazanıyor. Çünkü erkekler ile bayanların hediye beklentileri arasında ciddi farklılıklar vardır. Bayanlar özel olduklarını hissedebilecekleri hediyeleri severler. Erkekler ise ihtiyacı olan bir şeyin kendilerine hediye edilmesini sevinerek karşılarlar. Bir çift bağcıksız krampon, uzun zamandır almayı düşündüğü elektronik aksesuar, yahut şık bir güneş gözlüğü.

Bayanlar daha lüks ve pahalı hediyeler almak için uzun süre araştırma yaparak oldukça fazla mesai harcarlar. Erkekler ise bir mağazaya girerek oradaki satış danışmanından da büyük destek alarak neyi satın alacaklarına karar verirler. Bayanların bu konudaki danışmanları yakın hemcinsleri olan bayanlar olurken, erkeklerin, hiç tanımadıkları kişilerdir. Aslında bu bile kadın-erkek arasındaki hediye anlayışını ortaya koymada yeterli. Bu konuda yurtdışında oldukça ciddi araştırma şirketleri, hediye satın alma konusunu önemli başlıkları arasına ekleyerek inceliyorlar. ‘Kim, nasıl ve neden hediye alıyor? Bu denli yüksek ücretleri bir başkası için neden harcıyor?’ sorularına farklı cevaplar bulsalar da kültürlere göre belirgin farklılıkların olduğunu görüyoruz. ‘Bu kişiler aldıkları hediyeyi neye göre seçiyor?’ sorularının cevapları ise aslında pazarlama stratejilerini yönlendiriyor. Bizlerin sadece hediye alınacak diye düşündüğümüz bu dayatma günleri, onlar (üretici ve pazarlamacılar) için yeni ve büyük satış, kâr günleri olarak programlanıyor. Buna rağmen bu günlere bağlı kalmadan sevdiklerinize, değer verdiklerinize hediye almak istiyorsanız size birkaç önerim olacak. Hediye seçimi, en az hediye almaya karar vermek kadar önemlidir. Öncelikli olarak giysi hediye almayı düşünüyorsanız, karşınızdaki kişinin beden ölçülerini, giyim tarzını iyi değerlendirmenizde fayda var. Modayı yakından takip ediyorsa yeni sezona ait, stili olduğunu düşündüğünüz bir giysi satın alabilirsiniz. Etek, pantolon, ceket gibi beden ölçülerinin çok önemli olduğu parçalar yerine bluz, penye, minik hırka ve likralı giysileri tercih edebilirsiniz. Ya da kendinizi ifade etmek istediğiniz kişinin yakınlık derecesine bağlı olarak birlikte takım halinde giyebileceğiniz unisex kıyafetleri seçebilirsiniz. Şu aralar kalitesi ile kendini kanıtlamış birkaç firma bu tarz ikili kombinlere koleksiyonlarında yer veriyorlar. Tabii tüm bunları yapmadan önce hediyeyi alacağınız kişinin yaşını da hatırlamanızı tavsiye ederim. Gençse baskılı, bol aksesuarlı ürünleri, hayatının ikinci baharını yaşadığı yaşlarda ise daha klasik kıyafetleri almanız doğru olur. Hediyeyi muhatabınızın beğenebileceği markaların koleksiyonlarından tercih etmeniz işinizi çok kolaylaştıracaktır. Fakat sizin istediğiniz ona kıyafet değil de daha özel bir hediye almaksa onun da kolay yolu var.

Artık özel tasarımlarınızı destekleyen hediye dükkânları var. Beğendiğiniz bir aksesuara sizin istekleriniz doğrultusunda küçük ama anlamlı detaylar eklenerek sadece muhatabınıza özel hediye satın alabilirsiniz. Bu sayede cüzdan, kalem, mücevher kutusu, özel bardaklar gibi pek çok aksesuarı ona özel hale getirebilirsiniz. Bir diğer önemli nokta ise hediyeyi kendi beğenilerinize uygun değil de, vereceğiniz kişinin beğenisine göre seçmenizdir. Unutmayın, alacağınız ürünü karşınızdaki kullanacak, siz değil. Tabii seçim yapıldıktan sonra ürün değiştirme kartını hediye paketinize iliştirmeyi asla unutmayın. Bu önemli detay, vermiş olduğunuz hediyenin kullanılmama riskini ortadan kaldıracaktır. Kim bilir kaçımızın dolabında hediye gelmiş, ama kullanılmamış ne çok hediye var, ya da geldiği gibi kullanabileceğini düşündüğümüz bir başkasına verdiğimiz... Hediye konusunda bir püf noktası da, şayet karşınızdaki kişinin ihtiyacını biliyorsanız onu satın almanız olacaktır. Fark ettirmeden öğrendiğiniz ihtiyaç, muhatabınıza anlamlı ve hoş bir sürpriz olacaktır. Bu sayede hem onun ihtiyacı giderilmiş olacak hem de karşınızdakine onunla ilgili detay düşündüğünüzü anlatacaktır.

Pırlantalar bu yıl da gözde Bir de son dönemlerde hediye deyince akla ilk gelen pırlantalar var. Özellikle kadınların hemen hepsi tarafından büyük sevinçle karşılanan pırlanta hediyeler çok yakın olduğunuz ve gerçekten sizin için özel olan birilerine hediye edilmelidir. Bu tarz bir hediye seçilirken profesyonelce seçim yapılması da gereklidir. Piyasada her şeyin taklidi olduğu gibi pırlanta ve tüm mücevherlerin de taklitleri bulunuyor. Bunun için güvendiğiniz markalardan alışveriş yapılmalıdır. Mutlak surette pırlantanın boyutunu, rengini anlatan sertifikası alınmalıdır. Bunun yanı sıra 2. el denilen daha önce bir şekilde kullanılmış pırlanta taşların olduğunu da bilmenizde fayda var. Bu tarz taşların fiyatları diğerlerine oranla oldukça farklıdır, bunları bilerek alışveriş yapmak, gereksiz para harcamanızı engelleyecektir. Böyle kötü bir sürprizle karşılaşmamak için kesim, karat, berraklık ve renk düzeyinin pırlanta seçiminde çok önemli olduğunu unutmayın. Pırlantanın berraklığı, renginin saf beyaz olması, doğru kesimlerde lekesiz olması değerini belirler. Erkeklerin sözel olarak kendilerini ifade edebilmesi güç olduğundan alacakları hediye ile duygularını anlatmayı deneyebilirler. Fakat bu illaki çok pahalı tercihler olmalıdır diye düşünülmemelidir.

Kaynak: Cumaertesi

Hiç yorum yok: