19 Ağustos 2008

AB Ülkelerinin Hediyelik Eşya Ürünleri İthalatı Artıyor


Geçtiğimiz son 10 yılda AB ülkelerinin hediyelik eşya ithalat rakamları artıyor. Özellikle de işçilik maliyetlerinin daha düşük olduğu Asya ülkeleri ve Doğu Avrupa ülkelerinden ithalatta artış gözleniyor.

Yüksek işgücü maliyetleri ve sıkı yönetmelik uygulamaları Avrupalı üreticilerin rekabet etmesine imkan tanımıyor. Artan rekabet Avrupalı üreticileri Asyada üretim yapmaya, böylece de teknolojilerini ucuz işgücü ile birleştirmeye yönlendiriyor. Bu üretim şekli imalatçılara teknolojilerini düşük maliyetli üretim ile birleştirme fırsatı veriyor, düşük maliyetle verimli, yüksek kaliteli üretim sistemi kurabiliyorlar.

Yaşanan bu gelişmeler AB hediyelik eşya ve dekorasyon pazarının yeniden şekillendirilmesine yol açtı. Küçük firmalar kendilerine yeniden marka yaratarak, ayakta kalabilecekleri bir niş Pazar fırsatı bulamadıkları için piyasada firma satın almalar ve birleşmeler oldu.


Hediyelik eşya ve ev dekorasyon pazarında kişiye özel tarz önem kazanmaya başlıyor. Özellikle ev dekorasyonunda kişisel ve duygulara hitap eden ürünlere bir eğilim olduğu gözlenmiyor. Tüketicilerde alışılmamış değişik ürünlere daha yüksek fiyatlar vererek yönelme eğilimi var. Avrupalı tüketici stile, fonksiyonelliğe ve üretim kalitesine değer veriyor.

Pazara İlişkin Veriler

25 Avrupa Birliği üyesi ülke göz önüne alındığında toplam hediyelik ve dekoratif eşya pazarı 10,8 milyar Euro olarak değerlendiriliyor. Almanya AB içindeki % 23.4 lük payı ile en büyük Pazar olarak değerlendiriliyor. Almanya'yı İngiltere (% 16.4) , Fransa ( %14.2), İtalya (% 12.2), İspanya (% 7.3) Hollanda (%4.3) ve Avusturya (% 3,5) izliyor. Yeni AB üyesi ülkelerden Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya'nın payları ise %3.

Fırsatlar:

Hediyelik ve dekoratif eşya piyasası ekonomik gelişmelerle yakından ilgili olmakla birlikte ülkemiz ihracatçıları için önemli fırsatlar da sunmaktadır. Tüketiciler genel olarak daha özgün ürünlere, evlerini özel konuma getirecek eşyalara ilgi gösteriyorlar, küçük bir dekorasyon malzemesi ile evlerinin havasını değiştirmek istiyorlar.

Ancak üreticilerimizin dikkatinden kaçmaması gereken bir nokta da harcanan paraya değen bir kalitenin hala aranır olduğudur. Bu nedenle küçük firmalara piyasada kendilerine rekabet edecekleri niş bir bölüm yaratmaları tavsiye edilmektedir. İhracatçılarımız için bir diğer fırsat ta özel markalı ürün üretimi olabilmektedir. Ancak Doğu Avrupa ve Uzak Doğulu üreticilerin de ucuz ürünlerle rekabetin içinde olduğu unutulmamalıdır. Piyasada modanın öneminin artması, ürün ömrünün daha kısalması anlamına geliyor, ürün geliştirme alanında iyileştirme ve hız kazanma gerekiyor. Dağıtım kanalının iyi seçilerek sağlıklı yapılması da ihracatçılar açısından önem taşıyor.

İhracatçı olarak öncelikle gelirimizin kaynağı müşteriler olduğu gerçeğinden hareketle öncelikle müşteri taleplerini iyi anlamaya ve ona uygun üretim yapmaya dikkat etmeliyiz. Pazarlama terimi doğru ürünü doğru müşteriye doğru zamanda ve doğru yerde sunmak konusundaki teknik ve yöntemleri içermektedir.

İhracata karar veren firma doğrudan ihracat pazarlaması mı yapacağına ya da sözleşme bazında üretim mi yapacağına karar vermek durumunda kalacaktır. Doğrudan ihracat pazarlaması yapacak olan firmanın pazarlama için çeşitli mekanizmalar kullanarak pazarlama konusuna yatırım yapması gerekirken sözleşme bazlı üretim yapacak firmaların müşterinin istediği miktarda ürünü belirlenen zamanda ve kalitede üretmek için ekstra yatırım yapması gerekecektir.

Kaynak: www.cbi.nl