20 Mayıs 2008

İşte Ünlüler Ve Hobileri !!

Cem Yılmaz otomobil topluyor, Kayahan gitar. Mehmet Aslantuğ teknesinden inmiyor, Mustafa Koç planörden. Cem Boyner fotoğraf çekerken, Hüsnü Şenlendirici balık tutarken, Toprak Sergen tangoda kafasını dinliyor.
II. Abdülhamid sandalye yaparmış, Yavuz Sultan Selim kuyum işleri, Fatih Sultan Mehmet bahçıvanlık. Sanıldığının aksine hobiler zaman geçirmek için icat edilmiş boş meşgaleler değil. Bir ya da birkaçıyla uğraşarak yeni bir çevre edinmek, yeni insanlarla tanışmak hatta imajınızı yenilemek bile mümkün.

FOTOĞRAF - Cem Boyner modeli
25 ünlü kadın tarafından Türkiye’nin en çekici erkeği ilan edilen işadamı Cem Boyner, lise yıllarından beni amatör olarak fotoğraf çekiyor. Fethiye, Bodrum, Datça, Filipinler ve Endonezya’da çektiği fotoğrafları Sualtı adlı sergisinde topladı. Şimdilerde çoğunlukla insan çekiyor ama izin almadan deklanşöre basmıyor.
Sabırlı, sakinama başına buyruk
BALIKAVI - Hüsnü Şenlendirici modeli
Ünlü klarnetçi Bebek sahilindeki bankında battaniyesiyle sabahlarken, defalarca paparazzilere yakalandı. Eşi Nazire Hanım onu evden attı diye haberleri yapılırken, o kafasını boşaltmak için balık tutuyordu. Şenlendirici yasak aşk yaşadığı Deniz Seki’yle de ilk kez bir belediyenin deniz ve balık festivalinde aynı sahneye çıktı.
Zarif, popüler ama teşhirci


TANGO -Toprak Sergen modeli
Hayatına tangoyu nüfuz ettirme kararı aldığından beri çok mutlu aktör Toprak Sergen. Çok beğendiği Fabian Salas-Carolina del Rivero ile workshop’a gidiyor. 2007’de en büyük hayallerinden biri olan Uluslararası Festival’e katıldı. Çok sıkı çalışıyor ama şansı açık: Tango pasion, Gotan Project, Band-o-neon arka arkaya ziyaretine geldi.
Tavırlı, sosyal ama yıpratıcı

AMME - Mehmet Ali Alabora modeli
Alabora tarzı muhaliflik de iyi fikir. Nasılsa konu çok: Irak’ın işgalini, Bush’un gelişini protesto edebilir, çevre, insan hakları, adalet için gösterilere katılabilirsiniz. Ama yıpratıcı bir uğraş: Gözaltına alınmasanız bile aktör Alabora’nın başına geldiği gibi polis köpeği tarafından ısırılabilir, itilip kakılabilir, kafanıza taş veya cop yiyebilirsiniz.
Kurnaz, sosyalama seçkinci

GOLF - Kaya Çilingiroğlu
Madeni paradan saate, kalemden şapkaya daha birçok konuda koleksiyonu bulunan işadamı Kaya Çilingiroğlu aynı zamanda bir golf oyuncusu. Babasının ismine de Antalya’da bir golf turnuvası düzenleniyor. Bebek’te kameralara yakalandığı sevgilisi Feraye Tanyolaç’la da ortak zevkleri golf. Bu şekilde tanıştıkları iddia ediliyor.
Maceracı, seksi ama cool






YELKEN - Mehmet Aslantuğ modeli
Bir İstanbul Masalı TV dizisinin Selim’i aktör Mehmet Aslantuğ, dizide rol gereği tekneyle dünya turuna çıkıyordu. Aslantuğ gerçek yaşamında da tam bir tekne tutkunu. Tatille çıktığında otele kapanmak yerine, yelkenli teknesinde kalıyor. Benete-au 50 isimli teknesini Bodrum yakınlarında, Bitez’e demirleyen Aslantuğ, sadece akşam yemekleri için karaya çıkıyor.
Detaycı, vefalı ama sağlamcı

KOLEKSİYON - Cem Yılmaz modeli
Yapılan tahminlere göre 12 yılda 91 adet otomobil satın aldı. Otomobilden asla vazgeçemeyeceğini belirten ünlü komedyenin koleksiyonunda Porsche 911 Turbo, 911 GT3, 911 Carrera 4S, Mini Cooper S Turbo, üç Maxi Scooter, bir Piaggio üç tekerli motosiklet ile bir de bir cip bulunuyor.
İddialı, rekabetçi ama tek tabanca


MOTOSİKLET - Cem Hakko modeli
İşadamı Cem Hakko, motokrosa merak sarınca, yarışçı Süleyman Memnun’dan her pazar 7-8 saatlik eğitimler aldı. Gezmek için her şekilde motosiklet tercih ederim diyen Hakko, Belgrad Ormanları, Uludağ gibi farklı parkurlarda motokros yapıyor. İşe giderken kullandığı bir Harley Davidson’ı ve kros motosikletleri var.
Gösterişli konforlu ama gürültücü

UÇAK - İbrahim Tatlıses modeli
Ünlü şarkıcı uçma korkusunu yendi, üstelik bu korkusunu bir de hobi haline getirdi. ABD’den 2.5 milyon dolara King Air B200 tipi çift motorlu bir uçak satın alan Tatlıses bazen uçuşlarda pilot koltuğuna oturuyor. Lövyeyi tutmaktan ve pilotlarından ders almaktan keyif alıyor.
Zevkli, romantik ama klasik



KAYAK - Mustafa Sandal modeli
Şarkıcı Mustafa Sandal’ın kendini iyi hissettiği hobisi kayak. Öyle ki Hülya Avşar’a karşı teniste zayıf kalınca rövanş için onu kayağa davet etmişti. Karısı Emina ile Uludağ’ı çok seviyorlar. Burada birlikte kaydıkları dakikalar Sandal için o kadar kıymetli ki geçen yılbaşı Kazak bir işadamından gelen 200 bin dolarlık konser teklifini reddetmişti.





15 Mayıs 2008

7 günde Einstein gibi olmanın yolları

Dokuz yılı aşkın bir süredir okuduğum, izlediğim, öğrendiğim, denediğim birçok Kişisel Gelişim tüyolarım var. Bunları sizinle paylaşmaya karar verdim, inanın okadar işe yarıyorki bazen ben bile inanmakta zorlandım olan olaylara... Hani insan bazen mücize ister ya o mucizeler bana çok çok denk geldi. İnanmanın rolü büyüktü...Yavaş yavaş kişisel başarı, mutluluk, hayat kavramlarınız değişmeye başlayacak...



Hangimiz bir gün yataktan kalkıp da daha akıllı olduğumuzu görmek istemeyiz ki? Bu dilek her ne kadar ütopik olarak görülse de bir bilim adamının yöntemi, 1 hafta gibi kısa bir sürede, zekayı yüzde 40 oranında artırmanın mümkün olduğunu ortaya koydu. Beynin herhangi bir kas gibi olduğunu ve egzersizlerle güçlenebileceğini öne süren İskoçya’daki Edinburgh Üniversitesi’nin Biyomedikal Bölümü’nden Prof. Mark Lythgoes’in 1 hafta süren programı BBC’de yayınlandı. Programa katılan 100 kişinin IQ’larında, yüzde 40 oranına varan artış görüldü. Bu artış katılımcıların programa katılmadan önce girdikleri testle, programdan sonra uygulanan test sonuçları karşılaştırılarak elde edildi.İşte bir haftalık program
  • Cumartesi: Dişinizi her zaman kullandığını elinizle değil, diğeriyle fırçalayın. Ve gözünüzü kaparatak duş alın.
  • Pazar: Sabah saatlerinde bulmaca çözün. Ve kısa yürüyüşe çıkın.
  • Pazartesi: Akşam yemeğinde yağlı balık yiyin. İşe ya yürüyerek ya bisikletle ya da daha önce kullanmadığınız bir araçla gidin.
  • Salı: Sözlükten bilmediğiniz sözcükleri öğrenin. Ve bunları günlük konuşmanızda kullanmaya çalışın.
  • Çarşamba: Yoga, Pilates ya da meditasyon derslerine katılın. Daha önce tanımadığınız bir insanla konuşun.
  • Perşembe: İşe daha önce kullanmadığınız bir yoldan gidin. Televizyondaki ciddi bilgi programlarını izleyin.
  • Cuma: Alkol ve kafein tüketmekten kaçının. Alışverişe çıkarken listeyi ezberlemeye çalışın.

12 Mayıs 2008

İşte Beyin Kaslarını Güçlendiren 7 Emir!




1.DİKKATİNİ DAĞITACAKSIN

Çok önemli bir bilgiyi ezberlemek mi gerekiyor? O zaman öğrenmeyi çalıştığınız konudan daha farklı bir şey üzerinde çalışmanız lazım. Böylece beyin asıl bilgiyi depolamak için daha çok güç harcayacak. 2007 yılında araştırmacılar UCLA Üniversitesi’nden öğrencilerden 48 çift kelimeyi ezberlemeye çalışmalarını istedi. Ülke=Rusya, çiçek=papatya gibi kelime çiftlerini çalışan öğrencilerden bazıları, papatyanın yanında diğer çiçeklerin isimlerini de inceledi ve bu öğrenciler daha çok kelime çiftini ezberlemeyi başardı. Eğer dikkatinizi çeken başka bir öğe daha varsa, asıl ezberlemek istediğiniz kavramı daha iyi öğrenirsiniz.

2.ÇOK KAHVE İÇMEYECEKSİN

İster kahve ister Red Bull yoluyla olsun, kafein mutlaka vücudu diriltip zekâyı keskinleştiren özellikler sunuyor. Ancak araştırmalara göre kafeinle kurduğumuz ilişkide yanlışlıklar var. Örneğin Türkiye ve İngiltere’de yapıldığı gibi düzenli aralıklarla çay içmek, beynimiz için Starbucks’da dev bir kahve içmekten daha iyi sonuç veriyor. Bunun sebebi de kafeinin beyindeki alıcıları bloke etmesi. En yüksek seviyede farkındalık için ufak dozlarda çay içmek daha faydalı. Üzerinde araştırma yapılan denekler, ufak dozda alınan içeceğin onları sakinleştirip zihinlerini açtığını söylüyor. Büyük boy bir kahve ise tam tersi etki yapabilir.


3.OLUMLU DÜŞÜNECEKSİN

Yeni şeyler öğrenmek beyni güçlendirir. Özellikle de yeni şeyler öğrendiğinizi düşünüyorsanız beyniniz güçlenir. Zekânızın güçlendiğini düşündükçe zekânızı güçlendirirsiniz. Stanford Üniversitesi’nden psikoloji profesörü Carol Dweck’in yaptığı araştırmalara göre önüne çıkan zorluklara rağmen denemeye devam et görüşünde olan deneklerin beyinleri daha çok geliştirilebilir. ’Savunmacı ol, çabuk vazgeç’ yaklaşımındaki deneklerin beyinleri ise aynı şekilde gelişmiyor.

4.PANİK YAPMAYACAKSIN

Eğer bir ayıdan kaçıyorsanız, stres duygusu faydalı olabilir; stres sayesinde daha hızlı koşarsınız. Ancak satranç oynarken aynı endişe duygusu beyni işlevsizleştiriyor. Aşırı stres anlarında neandertal moduna geçip medeniyetin öğrettiği özelliklerimizi kaybediyoruz. Beynimizin amygdala isimli bölümü, ’korku merkezi’ işlevi görüyor ve endişe anlarında harekete geçiyor. O zaman yaratıcılık, espri duygusu yok oluyor. Peki içimizdeki mağara adamını (veya kadınını) nasıl yenebiliriz? Sakinleşerek ve beyne her şey yolunda mesajı göndererek. Yoga yapmak da iyi bir seçenek.

5.DÜZENSİZLİĞİ SEVECEKSİN
Hayata karışın. UCLA’in psikoloji bölümünden Robert Björk, düzenli değil, düzensiz biçimde algıladığımız bilgileri daha iyi öğrendiğimizi söylüyor. Beynimiz hayatın kaotik yapısını içselleştirdiği için bilgiyle kurduğu ilişkide de kaostan hoşlanıyor.

6.EGZERSİZ YAPACAKSIN

Aerobik yapmak yaşlı insanların beynindeki gri ve beyaz bölgeleri yeniden oluşturuyor. Aerobik yapmanın zekâya faydası büyük. Ağırlık kaldırmak ise zekâyı kesinlikle etkilemiyor. Stres yaratan durumlarla karşılaşınca insanlar çoğunlukla nefesini tutar; yoga yaparak bu tür kötü alışkanlıklardan kurtulmak mümkün. Baskı altında yanlış nefes alıp verdiğimiz için zekâmız geriliyor. Doğru nefes almayı öğreten yognnın bu yüzden beyne etkisi çok olumlu.

7.ACELE ETMEYİP YAVAŞLAYACAKSIN

Bu cümleyi okumak iki buçuk saniyeden fazla zamanınızı almamalı. Eğer alıyorsa cümlenin içeriğini tam olarak anlayamayacaksınız. Retinadaki motor tepki ve kelime görüntüsünün beyne ulaşması sonucunda dakikada en çok 500 kelime okuyabiliyoruz. Massachusetts Üniversitesi’nden psikolog Keith Rayner, "Hızlı okumak diye bir şey yoktur. Tabii ki okurken yazılanı anlamaktan da bahsediyorsak," diyor. Hızlı okurların okudukları metin konusunda kendilerine sorulan soruları yavaş okuyanlara göre çok daha yavaş cevaplayabildikleri kanıtlandı. O yüzden yavaş okumak iyidir, hatta dudaklarınızı oynatarak kelimeleri fısıldayabilirsiniz.

11 Mayıs 2008

Anneler Günü

Anneler Günü; ülkemizde 1955 yılından bu yana kutlanıyor. Türk Kadınlar Birliği ülkemizde her yıl çocukları için büyük fedakarlığa katlanan annelerden birini yılın annesi seçer. Yılın annesinin kişiliğinde tüm annelere iyi dilekler sunulur. Onlara hediyeler, çiçekler alınır.

Anneler Gününün tarihi şöyle başlıyor;

Amerika'nın Filedelfiya eyaletinde 9 Mayıs 1966 günü Jarvis isimli bir kızın annesi öldü. Annesini çok seven Jarvis'in üzüntüsü aylarca sürdü. Hayatla kimsesi kalmayan Jarvis ölüm olayına bir türlü alışamadı. Yaşama küstü. Canlılığını, yaşama sevincini yitirdi. Yemedi, içmedi bir ara ölmeyi bile düşündü. Jarvis'in bu durumunu yakından izleyen komşusu Jarvis'le arkadaş oldu. Bir gün yaşlı komşu söyleşi sırasında Jarvis'e «İnsanlar doğar, yaşar, ölür. Bu bir doğa kanunudur.» dedi.
Bu iki cümle, Jarvis'i çok etkiledi. Ölümün de doğmak, yaşamak gibi bir doğa olayı olduğunu düşündü. Ancak bu doğruyu bulmak Jarvis'in annesine olan sevgisini azaltmadı.
Aradan geçen süre içinde ölüm sözcüğünün soğukluğu gitti. Yerine anne sevgisinin sıcaklığı geldi. Artık Jarvis annesini gözyaşları ile değil, severek anmaya başladı. Acıları azaldı. İçinde arı, duru bir sevgi oluştu.
Aradan bir yıl geçti. Bu süre içinde Jarvis, hemen her gün annesinin mezarına çiçekler götürdü. Jarvis'in annesinin ölüm yıldönümünde bütün arkadaşları eve geldi. O gün Jarvis arkadaşlarına :
— Geçen bir yıl içinde çektiğim acılar bana şunu öğretti «Dünyada anne sevgisinin yerini dolduracak hiçbir sevgi yoktur. Yılın bir gününü annelere ayıralım. O günü annelerimizle ilgili anılarla dolduralım. Böylece annelerimize olan sevgi borcumuzu ödeyelim.» dedi.
Arkadaşları Jarvis'in önerisini çok beğendiler. Birlikte hemen kentin Belediye Başkanına gittiler. Başkan onları dinledi. Öneriyi içtenlikle benimsedi. Daha sonra bu öneri gazetelere, yazarlara anlatıldı. Jarvis ve arkadaşlarının çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi mayıs ayının ikinci pazar gününün Anneler Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı.
Anneler günü ilk kez 1908 yılında kutlandı. Daha sonra bütün uygar ülkelerde kutlanmaya başlandı. Her yıl mayıs ayının ikinci pazar günü gazetelerde annelerle ilgili yazılar, anılar, şiirler yayınlanır. Radyo ve televizyonda ana sevgisini konu eden konuşmalar yapılır.


Türk Kadınlar Birliği'nin şubesi olan illerde yılın anneleri seçilir. Okullarımızda ayrıca Anneler Günü nedeniyle toplantılar düzenlenir. Bu toplantılarda okunan şiirler, söylenen türküler, şarkılar, annelere armağan edilir. Filimler gösterilir. Sergiler düzenlenir.
Anneler Gününde annemize bir demet kır çiçeği armağan ederek, tek güzel sözcükle yanağından öperek onu çok mutlu edebiliriz.


Mayıs ayının ikinci pazar günü Anneler Günü'dür. Anneler Günü evrensel bir gündür. Dünyada milyonlarca ana bugün çocukları tarafından sevgi ve saygı ile anılır.

Anneler Günün Kutlu Olsun Annem

Hırçınlığımın tesellisi, şefkatine sığındığım, hayatımı gönüllü paylaşan annem.. hakkını nasıl öderim.
Senin kucağın, senin merhametin beni yaşama bağlıyor sevgili anneciğim. Anneler günün kutlu olsun.
En güzel insan, en güzel annem, koruyucu meleğim. Ellerinden öperim.
Annem.. annem.. ben sensiz hep eksiğim. Yanında olmasam da, sen yine benimlesin.
Gökyüzünden bir yıldız kayar, dilek tutarız. Annem gözlerini kapar bütün dilekleri benim içindir. Ellerinden öperim.
Kuzey rüzgarı da esse, kopsa da fırtına, sığınacağım tek liman sensin annem. Hakkını nasıl öderim. Başımı dizlerine koymaya geldim.
Anneler günün kutlu olsun ANNEM! Her zaman söylemesem de seni çok sevdiğimi bir tek sen biliyorsun.
Biricik annem.. Anneler günün kutlu olsun. Her zaman senin küçük bebeğinim..


Sen Üzülme

Annem beni çok geç yaşta doğurmuş

Dualarını, ümitlerini saçlarımla yoğurmuş

Solmadan dalından düşen güz yaprakları gibi

Saçlarına ak düşmüş de beni her acıdan korumuş

Tek hece bilmezdim,renk nedir koku nedir?

İlk hecem 'anne'ydi, mutluydu, titrekti

Renklerin en kutsalıdır o yağmur gibi, su gbi

Kokusu cennet, toplar bahar bahçelerini

Seni kırdıysam, üzdüysem affet anne

Seni nası severim bilirsin

Rüzgaların serin gelse , soğutsa da gönlümü

Yinede yanar tutuşurum ben, sen üzülme


Yasemin İlgin


Anneler günü

10 Mayıs 2008

HediyeDenizi Online Sitelerde




HediyeDenizi Anneler Günü'ne özel hediyeleri ile ön plana çıkmış buyrun hep beraber habere bir göz gezdirelim.

Türkiyenin en büyük kişisel hediye müşterilerinin rahat hediye seçmesi için kişiye özel alternatifler sunuyor...

Haberin Devamı için lütfen tıklayınız.


Kaynak: www.habergunluk.com

09 Mayıs 2008

Hafızanızı Güçlendirmek İçin 8 adım

Hayat aynı rutininde devam ediyor ve sıkılıyorsanız, yaşamı farklılaştırmanız ve beyninizi alışkanlıklarını bırakmaya zorlamanız gerekiyor.


Bu size hem zihinsel zindelik hem de rahatlamayla birlikte mutluluk getirecek. Ailem.com’un verdiği ve okuduğunuzda basit gibi gelen, ancak uyguladığınızda ne kadar katı alışkanlıklara sahip olduğunuzu görmenizi sağlayacak önerileri mutlaka uygulayın.


Unutmayın hayata bir kere gelme şansınız var ve ilk önce kendinize dikkat edin:


1- Vücudunuzu yeni davranışlara alıştırın. Saçınızı tararken, dişlerinizi fırçalarken, kahvenizi karıştırırken ya da diğer günlük basit işleri yaparken sürekli kullandığınız elinizi değil diğer elinizi kullanın.


2- Gözlerinizi kapatın ve odada yolunuzu duygularınızla bulmaya çalışın. Bilinçli olarak sesleri dinlemeye ve kokuları almaya çalışın. Bazen yerden bir şey almanız gerektiğinde, ayaklarınızı kullanın mesela kapıyı ayağınızla kapatmak gibi... Kitap okumayı seviyorsanız bir sayfayı baş aşağı okuyun.


3- Birisini eleştirmek yerine övgü dolu sözler bulun ve söyleyin. Yargılayıcılığınızı askıya aldığınızda, o kişi sandığınızdan daha iyi insan olmaya başlayacak.


4- Buzdolabınızın içine dikkatlice bakın. Daha sonra kapağını kapatın. İçindekileri teker teker sıralamaya çalışın. Eviniz için de aynı şeyi yapabilirsiniz, pencerenin önündekileri ya da duvardaki resmin ayrıntılarını inceleyebilirsiniz.



5- Her gün 5 dakika, kendinizi bir başka insanın yerine koyun ve olaylarını onun bakış açısından anlamaya ve hissetmeye çalışın. Bir aktörmüş gibi yapın, rol gereği yani ve kişi gibi davranın. Ne hissederse hissedin.


6- Her zaman üzüntü ya da şüpheye yakalanıyorsanız ve kendinizi başkalarından daha aşağı görüyorsanız, bunun yerine en çok istediğiniz şeyi ayrıntılı olarak tasarlayın ve elde ettiğinizdeki yaşamınızı düşünün. Negatif düşünceleriniz olduğunda pozitife çevirmek için gün boyunca bunu uygulayın.


7- Her günün sonunda o ana kadar ne yaptığınızı 60 dakikada gözden geçirin. Bu gününüzü daha önemli hale getirmek için iyi yardımcı yoldur. O ana kadar olan tüm aktivitelerini zihinsel olarak gözden geçirin. Hafızanız gününüz hakkındaki boşlukları, anları kasıtsız olarak açığa vuracaktır. Siz de bunları daha iyi değerlendireceksiniz.


8- Esnek olmak ve kolayca uyum sağlamak için hayatınızı değiştirin, her gün farklı bir şeyler yapın. Farklı bir mağazadan alışveriş yapın ya da rutin ev-iş yaşamından çıkın.